Psikoterapiye Ayda Kaç Kez Gidilir? Farklı Yaklaşımları Karşılaştıralım
Psikoterapiye Gitmek: Ne Zaman ve Ne Sıklıkta?
Konya’nın sakin sokaklarında yürürken, aklımda yine psikoterapiye ayda kaç kez gidileceği sorusu var. Bunu düşünürken içimdeki iki ses birbiriyle konuşuyor gibi. Bir tarafım her şeyin mantıklı bir planla olması gerektiğini savunuyor, diğeri ise duygusal bir yaklaşım sergiliyor. “Psikoterapiye ayda kaç kez gitmeli?” sorusu basit bir cevapla geçiştirilebilecek bir şey değil, çünkü her bireyin ihtiyacı farklı.
İçimdeki mühendis şöyle diyor: “Hadi mantıklı olalım. Psikoterapinin ne kadar etkili olduğu konusunda çeşitli araştırmalar var. Her bireyin ihtiyaçları ve hedefleri farklı olsa da, ayda 1-2 seans genelde yeterli olabilir. Planlı olmak, ne zaman gidileceği konusunda bir strateji geliştirmek önemlidir.” Ama içimdeki insan tarafı da şu şekilde hissediyor: “Psikoterapi, duygusal bir süreçtir. Her şeyin planla gitmesi gerekmiyor. Bazen bir hafta, bazen de bir ay içinde her şey değişebilir. Kişinin o anki duygusal ihtiyacı belirleyici olmalı.”
Evet, işte psikoterapinin sıklığına dair temel çatışmam burada başlıyor. Gelin, her iki bakış açısını da derinlemesine inceleyelim.
1. Mühendis Gözüyle: Bilimsel Bir Yaklaşım
İçimdeki mühendis diyor ki: “Psikoterapiye ne sıklıkla gidilmesi gerektiği konusunda çeşitli teoriler ve bilimsel araştırmalar mevcut. Psikoterapi süreci, bir tedavi süreci gibi düşünülebilir ve genelde haftada bir seans yapmanın en etkili sonuçları verdiği gösterilmiştir.” Bir araştırma, psikoterapiye haftada bir gitmenin, kişinin yaşadığı zorluklar ve duygusal yüklerle başa çıkabilmesine yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.
Ayrıca, psikoterapiye ayda bir gitmek, bireylerin terapi sürecini etkili bir şekilde sürdürememesi riskini taşıyabilir. Süreklilik önemli çünkü bir terapi süreci, belirli bir zaman dilimi boyunca geliştirilen bir bağ ile etkili olur. Bu yüzden, danışanın ihtiyacına göre haftada bir, en fazla iki seans önerilebilir. Bazen daha az sıklıkta gitmek, sürecin ilerlemesinde zorluk yaratabilir.
İçimdeki mühendis haklı gibi görünüyor; psikoterapiye ayda bir kez gitmek, uzun vadede çok verimli olmayabilir. Her seans arasında uzun süreler geçirmek, terapistin verdiği tekniklerin ve önerilerin unutturulmasına yol açabilir.
2. İçimdeki İnsan: Duygusal Bir Yaklaşım
Ancak içimdeki insan, durumu biraz daha farklı görüyor. “Evet, bilimsel veriler önemli, ama bir de insanın hisleri var!” diyor. İnsan, sadece mantıkla değil, duygusal bağlarla var oluyordur. Kimi zaman bir hafta boyunca terapiye gitmemek, psikolojik olarak kötü hissettirebilir. Ama bazen de kişi, bir ay boyunca hiç gitmek zorunda hissetmez. İçsel ihtiyaçlar ve duygusal durum her şeyden önce gelir. Kimi zaman da terapistin önerdiği frekanslar ve kişinin hayatındaki zorluklar terapi sıklığını etkileyebilir.
Örneğin, bir kişi hayatında yoğun bir stres dönemine girmişse, haftada bir terapi seansı gerekebilir. Ancak aynı kişi, bir başka dönemde daha az desteğe ihtiyaç duyabilir ve ayda bir seans ile terapi sürecini yönetebilir. O yüzden kişiye özel bir yaklaşım benimsenmesi, sürecin daha sağlıklı işlemesini sağlar.
İçimdeki insan da haklı, çünkü bazen duygularımız mantığımıza göre farklı işler. Hangi sıklıkta gidilmesi gerektiği, her kişinin içsel ritmine, yaşadığı olaylara ve o anki ruh haline göre değişir. Bir insanın o anda neye ihtiyacı olduğunu anlamak, psikoterapinin etkinliğini artırabilir.
3. Terapiye Giden Kişilerin Deneyimleri: Herkes Farklı
Birçok terapist, danışanlarına ayda bir ya da haftada bir seans öneriyor. Ancak insanların terapiye gitme sıklığı, onların hayatlarında karşılaştıkları sorunlara, kişisel tercihlerine ve terapistin yaklaşımına göre değişebilir. Mesela bazı danışanlar, birden fazla seans almak istediklerinde, terapistinden bununla ilgili olumlu geri bildirim alırken, diğerleri daha az sıklıkla gitmek isteyebilir.
Bir arkadaşımın deneyimi örnek olarak aklıma geliyor. O, terapiye ayda bir gitmeyi tercih etti çünkü zaman zaman evdeki yoğun iş temposu ve sosyal hayatı onu terapiye gitmek için zorlamıyordu. Ama bir diğer arkadaşım ise, birkaç sorunla başa çıkmak için haftada bir gidiyordu. İkisinin de deneyimleri farklıydı ve terapistleri ile kendi ihtiyaçlarına göre esnek bir program oluşturmuşlardı.
Sonuç: Psikoterapiye Ayda Kaç Kez Gitmek Gerekir?
Sonuç olarak, psikoterapiye ayda kaç kez gidilmesi gerektiği konusu, tek bir doğru cevabı olmayan bir sorudur. İçimdeki mühendis, sürecin daha sistematik olması gerektiğini savunsa da, içimdeki insan, duygusal ihtiyaçların her zaman ön planda olması gerektiğini düşünüyor. İdeal olan, terapist ile danışan arasındaki ilişkinin, her iki tarafın da ihtiyaçlarına göre şekillenmesidir.
Bazı insanlar ayda bir seansla yeterli verimi alabilirken, diğerleri haftada bir terapi ile daha iyi sonuçlar alabilir. Önemli olan, her bireyin kendi ihtiyaçlarını doğru bir şekilde anlayarak, terapistle birlikte bir plan oluşturmasıdır. Terapistinizin önerilerine göre hareket etmek ve süreci gerektiği gibi sürdürmek, psikoterapinin etkinliğini artıracaktır.
Her şeyin bir denge meselesi olduğunu unutmamalıyız.